Masum gibi görünen pek çok modern dünya alışkanlığının gizli bir risk taşıdığını biliyor muydunuz? Alışkanlıklar zihin sağlığımızı derinden etkiler. Modern teknolojiye bağımlılığımız da bizi olumsuz etkileyen faktörlerden biridir. İşleri daha kolay yapma imkânı bir yandan faydalıyken öbür yandan beyni atalete sürükleyebilir.
Dilerseniz beyne zarar veren modern dünya alışkanlıklarına hep birlikte göz atalım.
1. Hareketsiz yaşam sürmek
Hareketsiz yaşam sadece fiziksel değil aynı zamanda nörolojik bir risk içerir. Comparative Neurology Dergisinde yayınlanan bir araştırmada hareketsizliğin zihinsel yetilerde düşüşe neden olduğu ifade ediliyor. UCLA üniversitesinde yapılan bir başka araştırma ise hareketsiz yaşamın beynin hafıza ile ilgili bölümünü zayıflattığını ortaya çıkarmış.
Hareketsiz yaşam, kalp hastalıkları ve obeziteye neden olduğu gibi depresyon ve demans hastalığına da neden olabilir. Bu nedenle, kısa bir yürüyüş, bisiklet veya germe egzersizleri hayatımızın bir parçası olmalıdır.
Düzenli egzersiz sadece bedeni değil zihni de güçlendirir. Egzersiz sayesinde vücut ve zihin rahatlar. Depresyon etkileri azalır. Hafıza ve öğrenmeyle ilişkili beyin kimyasalları salgılanır.
2. Aynı anda birden çok iş yapmak
Birçok farklı türde iş yapmamızı sağlayan cep telefonları hayatımızı iyice etkisi altına aldı. Artık yolda yürürken mesaj yazıyor, birisiyle konuşurken e-postalarımıza bakıyor ve televizyon izlerken bir yandan da oyun oynuyoruz.
Ancak, çoklu görevler üstlenmek üretkenliği öldüren bir alışkanlığa dönüşebilir. Bölünmüş dikkat konusunda dünya çapında uzman sinirbilimci Earl Miller’a göre beynimiz çoklu görevler yapmaya müsait bir organ değildir. İnsanlar çoklu görevler yaptıklarını zannederken aslında dikkatlerini hızlı bir şekilde bir görevden diğerine aktarırlar. Her aktarım sonunda dikkat yeni göreve odaklanmakta bir miktar zorlanır.
Çoklu görev yapma stres hormonu olan kortizol ve savaş veya kaç hormonu olarak bilinen adrenalini arttırır. Bu hormonlar beyni aşırı uyardığında bilinçte bulanıklığa neden olur.
3. Beyni hiç durmadan veriye maruz bırakmak
E-postalar, sosyal medyadaki durum güncellemeleri ve bildirimler günümüzü dakika dakika yiyip tüketebilir. Eğer dikkatli olmazsak bu düzenli veri akışı bize stres ve aşırı yüklenme olarak geri döner.
Aşırı bilgi yüklemesi günümüzün en rahatsız edici olgularından biridir ve bazen farkına varmasak da verimliliğimizi olumsuz etkiler. Gün içinde birkaç farklı işi idare etmek böbürlenilecek bir şey değildir. Araştırmalar aynı anda birkaç iş yürütüldüğünde kişinin etkin IQ’sunun 10 puan düştüğünü göstermektedir.
Zihni güçlü tutmak için gün içinde size ulaşan verileri iyi bir filtreden geçirin. Telefon bildirim ayarlarını sadece en gerekli bildirimleri alacak şekilde düzenleyin. Medya tüketimi konusunda seçici davranın. Gereksiz verilerin gereksiz olduğunu hemen fark edecek türde bir dikkat geliştirin. Bu şekilde beyninizin verimliliğini büyük oranda arttırabilirsiniz.
4. Ekran karşısında çok zaman geçirmek
Telefon, televizyon, bilgisayar, video oyunları; bunlarla etkileşimimiz toplam ekrana bakma zamanımızı oluşturur. Bu rakam uyanık olduğumuz zamanın büyük bir kısmını işgal etmeye başlamışsa tehlike çanları çalmaya başlamış demektir.
Gün boyu ekrana bakmak gözler, kulaklar, boyun, omuz, sırt ve bilekte rahatsızlık oluşturabilir. Fazla ekran zamanı uykuyu kaçırır. Ayrıca zihinsel ve duygusal sağlığımızı kötü yönde etkiler.
Ekrandan tamamen uzaklaşmak modern dünyada yaşayanlar bizler için pek gerçekçi bir hedef değildir. Ancak ekranla olan ilişkimizin kötü bir alışkanlığa dönüşmemesi için belirli sınırlamalar koymamız gereklidir.
5. Yüksek sesle müzik dinlemek
Dünya gürültüyle üstünüze geldiğinde onu bastırmak için dinlediğiniz müziğin sesini biraz daha açtığınız oldu mu? Dikkat etmezsek yüksek sesle müzik dinlemek alışkanlığa dönüşebilir ve bu da zamanla işitme güçlüğüne neden olabilir.
İşitme güçlüğü nörolojik yapımızı ciddi biçimde değiştirir. Kişi söylenenleri duymakta güçlük çektiğinde onları anlamlandırma ve hafızada tutmakta zorlanır. Bu nedenle yaşlılarda işitme güçlüğü Alzheimer ve beyin dokusu kaybı gibi rahatsızlıklarla ilişkilidir.
Müziğin sesini ayarlamak için şu testi yapabilirsiniz. Müziği hep dinlediğiniz ses yüksekliğine getirin. Kulaklığınızı bir kol boyu mesafede tutun. Müziği hala duyuyorsanız ses yüksek demektir.